Sanal Sunucular

Ana sunucu üzerinden yönetilen ve yazılımsal bir bölünme ile elde edilen yapıya verilen isimdir: VPS. Sanal sunucu kavramlarını iki alt kategoride toplayarak tanımları daha detaylı bir şekilde yapabiliriz ve dilerseniz az önce olduğu gibi VPS ile devam edelim. Ana sistemin tüm parçalarını kullanmak ve ana sisteme bağlı olarak hareket etmek zorunda olan VPS, sanal sunucu olarak bir bütün şeklinde çalışır.

VPS

Bu sunucuda meydana gelebilecek her türlü sorundan ana sistem de etkileniyor ve biraz sonra bahsedeceğimiz VDS ile arasındaki en büyük farkta koruma planıdır diyebiliriz. VPS bağımlı olarak çalışır ancak VDS’de bu tarz bir durum söz konusu değildir ve bağımlı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

VDS

VDS’nin bu sürücüden bir diğer farkı da donanımsal olarak kendi parçalarına ayrılmasıdır ve az önce de söylediğimiz gibi bağımsız olarak, yani kendi başına çalışmaktadır. Kendisine tahsis edilen işlemci ya da ram’in başka bir mekanizma tarafından kullanılamadığını ve buna izin veren bir yapı olmadığını da detaylar arasında belirtmekte fayda var diye düşünüyorum.

VDS’lerin birbirlerini etkilemesi gibi bir ihtimal yoktur ve sanırım en büyük avantajları da budur. VPS ile onu ayıran en büyük artı ve özellik budur. Daha kullanışlı ve daha avantajlı bir sanal sunucu olarak karşımıza çıkıyor ve bağımsız olması da onu bir adım öne çıkarıyor demek sanırım doğru olacaktır. VDS’de ki size ait ram ve işlemci performans bakımından daha sağlıklı bir seçimdir. Kaynakların sadece siz tarafından yönetiliyor olması alacağınız performansı en üst noktaya taşımaktadır.

Sunucu çalışmalarında dilerseniz iki sunucuyu da çalışmalarınıza dahil edebilirsiniz ancak az önce de söylediğimiz gibi herhangi bir kurtarma operasyonunda bir tanesi sizlere büyük sıkıntılar yaratırken, diğer ile çok daha kolay işlem yapabiliyor ve kaybınız en azından daha az olduğu için de daha sorunsuz bir çalışmaya daha kolay adım atabiliyorsunuz. Kaliteli bir sistem için VDS kesinlikle doğru tercihler arasında yer almaktadır.